"Millete Hizmet Yolunda" konuşmasında 17 Aralık operasyonuna vurgu yapan Başbakan Erdoğan, "17 Aralık komplosu yolsuzluk ambalajına gizlenmiş bir suikast girişimidir" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan "Millete Hizmet Yolunda"konuşmasında , gündemdeki konularla ilgilideğerlendirmelerde bulundu.
2014'ün ülkeye , millete ve tüm insanlığa barış, huzur ve bereket getirmesini dileyen Erdoğan, "2014'ün, 2013 ve önceki tüm yıllardan çok daha iyi geçmesini, dünyanın her yerinde , çatışmaların sona erdiği, acıların dindiği, yoksulluğun azaldığı; dostluk, kardeşlik, birlik ve dayanışma duygularının güç kazandığı bir yıl olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.Ülkemizde de 2014 yılının, barış, huzur ve refah atmosferinde, istikrarla ve güvenle kalkınan,sorunlarını çözmüş, daha ileri demokratik standartlara doğru ilerleyen bir Türkiye için yeni bir milat olmasını gönülden arzu ediyorum" ifadesini kullandı .
Erdoğan, 2023 yılına ve bu yıl için belirledikleri hedeflere ulaşılmasına , sadece 9 yıl kaldığına işaret ederek, şunları kaydetti :
"Önümüzdeki 9 yıl boyunca, daha çok çalışarak , daha fazla üreterek, özellikle de istikrar vegüven ortamını en güçlü şekilde muhafaza ederek, inşallah, dünyanın en büyük 10ülkesinden biri konumuna yükseleceğiz. Bakınız, geride bıraktığımız 11 yıl içinde Türkiye ekonomisi 3,6 kat büyüdü. Dünyada birçok ülkenin ekonomisi daralırken, gelişmiş ülkelerin ekonomileri yerinde sayarken, Türkiye , 2013 yılının son çeyreğinde 4,4 oranında büyüme kaydetti ve ilk 9 aylık büyüme oranımız yüzde 4 oldu. 11 yıl önce, 230 milyar dolardan devraldığımız milli gelirimiz, şu an itibarıyla, 822 milyar doları aştı. Önümüzdeki 9 yıl içinde, milli gelirimizi 2,5 kat artırabilirsek 2023 yılında, hedeflediğimiz 2 trilyon dolar milli gelirseviyesine ulaşmış olacağız. 11 yılda 3,6 kat artırdığımız milli gelirimizi, önümüzdeki 9 yılda 2,5 kat daha artırabileceğimize yürekten inanıyoruz.
"SADECE 9 YIL KALDI"
"Kişi başına milli gelirin 25 bin dolara ulaştığı , yoksulluğun çok azaldığı, işsizliğin gelişmiş ülke ortalamalarına çekildiği, yüksek enflasyon, yüksek faiz gibi sorunların kalmadığı bir Türkiye'ye şurada sadece 9 yıl kaldı" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"2023'te, inşallah, kendi denizaltılarını , kendi uçaklarını imal eden, kendi ürettiği uyduları kendisi uzaya fırlatan, genç ve dinamik iş gücüyle her sektörde rekabet gücü olan,uluslararası büyük markalara sahip bir Türkiyemiz olacak. Demokrasinin çok daha ileristandartlara ulaştığı , kardeşliğimizin daha da güç kazandığı , herkesin birbirine hoşgörüyle yaklaştığı, birbirinin yaşam tarzlarına , özgürlüklerine, değerlerine saygı gösterdiği; dünyada Hakk'ın, adaletin, vicdanın savunucusu konumunda bir Türkiye'nin vatandaşları olarakhayatlarımızı sürdüreceğiz. İçerde ve dışarıda kronik sorunlarımızı çözmüş şekilde , geleceğegüvenle bakan, çalışan , üreten, emeğinin hakkını alan , sofrası bereketli, evi huzurlu , ülkesi ve milleti güvenlik içinde bir Türkiye'ye 2023 yılında inşallah ulaşmış olacağız."
"2023 HEDEFLERİMİZ BİZİM İÇİN ASLA HAYAL DEĞİLDİR"
Erdoğan, 2002'nin şartlarında, 2013 Türkiyesini hayal etmenin bile mümkün olmadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Ama biz , önce hayaller inşa ettik, sonra hayalleri hedefe dönüştürdük , 11 yıl boyunca buhedefler için mücadele verdik ve işte bambaşka, çok farklı bir Türkiye'ye kavuştuk. Birçoklarına gelecekte ulaşılamaz görünen, bir hayal gibi görünen nice seviyeye deulaşacağımızdan hiç kuşkunuz olmasın. Çok çalıştığımızda , dayanışma ve birlik içinde olduğumuzda, birbirimize inandığımız ve güvendiğimizde , özellikle de, özgüven içinde, inançla hareket ettiğimizde, emin olun, bizim için hiçbir hedef ulaşılamaz olmayacaktır. 11 yıl içinde nice zoru başaran, nice zorluğu aşan, nice engeli, engellemeyi geride bırakanTürkiye , önümüzdeki 9 yıl ve sonrasında da tarihinden ve ecdadından aldığı ilhamla , bu kutlu yürüyüşe devam edecektir."
"BİZ DUALARLA YÜRÜYEN BİR MİLLETİZ"
"Biz , dualarla yürüyen bir milletiz" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Selçuklu Devleti'nin temel harcında dualar vardır. Osmanlı Devleti'nin hamurunda, başta Şeyh Edebali olmak üzere nice gönül erinin hayır duaları vardır. Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan 1920'de, Ankara Hacı Bayram Camisi'nde okunan hatmi şerifle, Ulus'ta, Eski Meclis binasının önünde yapılan dualarla kutlu yürüyüşüne başlamıştır. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un da en güzel şekilde ifade ettiği gibi gökten şehitlerin dahi 'Amin' dedikleri dualarımız vardır. Büyük Şair Arif Nihat Asya'nın dizelere döktüğü gibi biz, Allah'a, bizi sevgisiz, susuz, havasız, ama en önemlisi vatansız bırakmaması için her daim dua eden bir milletiz.
Biz çalışkan bir milletiz, cesur, kahraman bir milletiz. Ama Şair Sezai Karakoç'un da ifade ettiği gibi, en nihayetinde, kaderin üstünde bir kader olduğuna, göklerden gelen bir karar olduğuna yürekten inanan bir milletiz. Evet... Bizim vatanımız, bizim Cumhuriyetimiz, fedakarlık üzerine, kahramanlık üzerine, şehitlerimizin kanı üzerine olduğu kadar hayır dualar üzerine bina edilmiş, hayır dualarla ayakta duran ve dualarla geleceğe yürüyen bir ülkedir. Şundan emin olunuz ki bu topraklar üzerinde ezanlar okunduğu müddetçe, bu milletin fertlerinin iki dudağından, ihlasla, samimiyetle, inançla dualar döküldüğü müddetçe bizler de milletçe çalıştığımız, emek sarf ettiğimiz, gayret ettiğimiz sürece, hiç kimse, hiçbir el, hiçbir emel, bağımsızlığımızı, kardeşliğimizi ve dirliğimizi bozamayacaktır. Sıkıntılar aşılır, zorluklar geride bırakılır, badireler tek tek atlatılır ve bu kutlu millet, kutlu yürüyüşüne kesintisiz olarak devam eder.
Başbakan Erdoğan, yeis, keder, karamsarlık ve umutsuzluğun, milletin hiçbir zaman karakteri olmadığına vurgu yaparak, şöyle konuştu:
"Tarihte, en çaresiz zamanlarda, elimizle, dilimizle bir şey yapamaz hale geldiğimiz dönemlerde, kalbimizle ettiğimiz samimi dualar işte bunun sayesinde aydınlık şafaklarla kucaklaştık. Sarıkamış'ta on binlerce yiğidimizi kaybetsek de Çanakkale'de bir o kadar zayiat versek de onlarca cephede nice Mehmet'i yitirsek de topraklarımızın neredeyse yarısı işgal edilse de dualardan ve duanın yüreğimizde açtığı inşirahtan asla vazgeçmedik."
"YIL İÇİNDE 2 BÜYÜK SALDIRIYA MARUZ KALDIK"
Erdoğan, 2013'ün, her bakımdan, 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde müstesna konuma sahip bir yıl olduğuna işaret ederek, "2013 yılı boyunca, iç politikada, demokratikleşmede, sosyal hayatta, dış politikada, özellikle de ekonomide tarihi nitelikte başarılar elde ettik, rekorlar kaydettik, küresel ölçekte projeler başlattık" dedi.
Cumhuriyet'in kuruluşunun 90'ıncı yıldönümünü kutladığımız 2013'ün, adeta 2023'ün bir müjdecisi, bir ön habercisi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bütün dünyada küresel finans krizinin etkileri en ağır şekilde devam ederken, Türkiye, rekorlarına rekor, reformlarına reform ekledi. 90 yıllık Cumhuriyet tarihimizin en parlak, en umut verici yılını yaşarken, işte bu başarılara, yani milletimizin umuduna, yani ülkemizin istikbaline ve istiklaline yönelik maalesef yıl içinde 2 büyük saldırıya maruz kaldık. Mayıs ve haziran ayında yapılan sokak gösterileri ile 17 Aralık'ta kurulan komplo, Türkiye'nin bu en parlak, en başarılı yılını doğrudan hedef aldı.
Şunu bilmenizi isterim sevgili vatandaşlarım; mayıs ve haziran aylarında yapılan sokak eylemleri ile 17 Aralık'ta başlatılan komplo, asla ve asla tek başına Hükümetimizi, partimizi hedef alan değil doğrudan doğruya milletimizi, yani sizleri, ülkemizi, vatanımızı, istikbalimizi hedef alan saldırılardı. Gerek Gezi eylemlerinde, gerek 17 Aralık komplosunda, Türkiye içindeki aktörler, ajanlar, maşa ve taşeronlar kullanıldı ama bu tuzaklar yurt dışında kuruldu ve düğmeye de Türkiye dışından, Türkiye aleyhtarı çevreler tarafından basıldı. Türkiye'nin istikrarla büyümesinden, kararlı reformlar yapmasından, küresel bir güç haline dönüşmesinden, ekonomisini büyütmesinden, terörü sona erdirerek kardeşliğini yüceltmesinden rahatsız olan çevreler, içerdeki piyonlarını kullanmak suretiyle kutlu yürüyüşümüze kastettiler."
0 yorum:
Yorum Gönder