
Benim babam olduğun için; önce Yaradan’a, sonra sana minnetlerimi sunarak yazıya başlıyorum. Canım babam, devlet memuru bir subay olarak; aldığın o maaşla üç evladını da okuttuğun, başımızı asla bükmeyen, dik tuttuğumuz, şerefli, haysiyetli ve gurur duyduğumuz, paha biçilemeyecek saygın soyadını, manevi bir miras olarak biz
evlatlarına bıraktığın için de sana minnettarım.
Ne desem yetmez, hakkını ödemem de mümkün değil.
Yine de bu günü fırsat bilip :
Senin oğlun olmanın bana neler kazandırdığını, dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım…
“İlk adımlarımı atarken tuttuğun ellerimi, şimdi anlıyorum ki hiç bırakmamışsın.
Bana, hayatın anlamı ve tüm güzelliklerini öğretenmişsin.
En büyük iyiliğin, bana dünyanın en iyi örneği, rol modeli olmanmış.
Babaya olan sevgi, saygı ve onun değeri, ancak baba olunca anlaşılabiliyormuş. Bunu bana hiç söylememiştin. Anlayamayacağımı bildiğinden bunu söylemediğini de bugün kavrayabiliyorum.
Sabırla öğrettiklerini hep sevginle sulayıp geliştirmen, onları büyütmen meğerse bugünlerim içinmiş.
Fedakârlık, sevgi, sabırla evlat yetiştirmenin zorluklarını hiç hissettirmedin bana.
Bugün başarabildiğim herşeyde payın olduğunu, artık çok iyi biliyorum.
Babaların çok güçlü birer çınar olduğunu söyleyenler çok haklılar.
Zira çınar olan babaların, meyveleri olmasa bile, gölgeleri yeterliymiş.
Elimden geldiğince yolundan gitmeye çalıştım.
Senin öğrettiklerin, rehberliğin sayesinde geliştirebildiklerimle, ben de evlatlarımı yetiştirdim.
Onlardan biri de (torunun) kendi evlatlarını (torunlarım) yetiştirme sürecinde.
Bu torunun, ilk evladının doğumundan önce bana bir mesaj atmıştı.
O mesajı bir yazıyla duyurmuştum.
O yazıda yer alanları da bildiğini düşünüyorum.
Canım babacığım, mekanında rahat uyu…
Sen babalık görevini layıkıyla yaptın.
Umarım ben de yapabilmişimdir”…
Tüm babaların bu güzel günü kutlu olsun.
0 yorum:
Yorum Gönder